Ruanda, Yeşil Taksonomi için yol haritasını resmen başlatmıştır ve bu politik aracı benimseyen Afrika’daki ikinci ülke olmuştur.

Yeşil Taksonomi, hangi ekonomik faaliyetlerin ve varlıkların “yeşil” veya sürdürülebilir kabul edildiğini tanımlayan bir sınıflandırma sistemidir. Bu sistem, yatırımların çevresel açıdan sürdürülebilir projelere yönlendirilmesini sağlarken aynı zamanda şeffaflık da getirmektedir.

11 Eylül’de Marriott Hotel’de gerçekleşen lansman, finans kuruluşlarını, düzenleyici kurumları, kalkınma ortaklarını ve yeşil finans uzmanlarını bir araya getirmiştir.

Kigali Uluslararası Finans Merkezi (KIFC) CEO’su Hortense Mudenge, şunları söyledi:“Bu, Ruanda’nın sürdürülebilir bir finans merkezi olma yolculuğunda bir başka dönüm noktasıdır ve iklim hedefleriyle uyumlu, dayanıklı bir finansal ekosistem inşa etme yönündeki çabalarımıza katkı sağlamaktadır.”

Mudenge, taksonomilerin artık finans ile iklim eylemini ilişkilendirmede önemli bir araç olarak kabul edildiğini, çünkü yatırımları yeşil ve iklim dirençli projelere yönlendirdiğini ve sürdürülebilirlik için ortak bir standart belirlediğini vurgulamıştır.

Taksonomi, kamu ve özel sektör paydaşlarıyla yapılan kapsamlı istişarelerin ardından 17 Nisan’da Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır.

Ruanda Yeşil Fon CEO’su Teddy Mugabo, taksonominin uluslararası standartlarla uyumlu net bir yeşil tanımı sunduğunu ve bu sayede yatırımcıların çevresel açıdan sürdürülebilir projeleri finanse etme konusunda güven duyacaklarını belirtmiştir.

“Artık bu sınıflandırma ve standartlaşmaya sahip olduğumuza göre, kamu veya özel sektör proje geliştiricileri bunu bir rehber olarak kullanabilir. Fon açısından bu, daha iyi proje havuzuna eriştiğimiz için finansmanı daha hızlı dağıtabileceğimiz anlamına geliyor.”

Mugabo, Ruanda’nın 2050 Vizyonu kapsamında karbon nötr ekonomi olma hedefini de hatırlatarak, bu aracın tarım, inşaat, enerji ve ulaştırma gibi her sektörü kapsadığını belirtmiştir.“Artık KOBİ’ler için de bir başlangıç noktası var. Yeşil Fon’dan finansman veya BRD’den kredi almak isteyenler, projelerinin taksonomiyle uyumlu olduğundan emin olmalıdır. Bu, onların yeşil finansmana daha hızlı ve daha kolay erişmesini sağlayacaktır.”

Ayrıca Mugabo, taksonominin, “yeşil” görünüp aslında çevresel fayda sağlamayan projelerin (greenwashing) önüne geçeceğini vurgulamıştır.

Maliye Bakanlığı Finans Sektörü Geliştirme Başkanı Herbert Asiimwe, bu aracın vatandaşlara olan etkisini açıkladı:“Yeşil Taksonomi, çiftçiler ve halkın diğer üyelerini desteklemek için sürdürülebilir yeşil finansı harekete geçirdi. Bu fonlar, SACCO gibi finans kuruluşları aracılığıyla çiftçilere ve küçük işletmelere ulaştırılıyor.”

Asiimwe, çiftçiler ve küçük işletmelerin taksonomiyi anlayabilmeleri için kapasitelerinin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. Böylece projelerini tasarlayabilir ve sübvansiyonlu oranlarla yeşil kredilere erişebilirler. Biyogaz sistemi kurmak isteyen bir hayvancılık çiftçisi, taksonomiye uygun yeşil kredi için SACCO’suna başvurabilir ve daha düşük maliyetle finansmana erişebilir.

Son olarak Asiimwe, taksonominin esnekliğini vurgulayarak, çevresel sürdürülebilirliğe ve ulusal kalkınmaya katkıda bulunan ek sektörlerin zamanla dahil edilebileceğini söylemiştir.